Geleceğin İnşasında İmam-Hatip Okulları Uluslararası Sempozyumu
839
09:54
28.04.2017

Geleceğin İnşasında İmam-Hatip Okulları Uluslararası Sempozyumu

İnönü Üniversitesinin ev sahipliğinde, Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü, Türkiye Maarif Vakfı, Ensar Vakfı, TİMAV Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti, Önder İmam Hatipliler Derneğinin paydaşlığında Malatya Büyükşehir Belediyesi ve Yeşilyurt Belediyesinin desteğiyle "Geleceğin İnşasında İmam Hatip Okulları" Uluslararası Sempozyumu düzenlendi.

İnönü Üniversitesi Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen sempozyuma, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, Malatya Valisi Mustafa Toprak, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, AK Parti Malatya İl Başkanı Hakan Kâhtalı, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alparslan Durmuş, Türkiye Maarif Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cem Zorlu, İl Milli Eğitim Müdürü Ali Tatlı, Önder Vakfı Genel Başkanı Halit Bekiroğlu, İlim Yayma Cemiyeti Genel Başkanı İbrahim Solmaz, Ensar Vakfı Genel Başkanı Hüseyin Kader, Din Hizmetleri Genel Müdürü Nazif Yılmaz, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı´nın okunmasının ardından "Geçmişten Günümüze İmam Hatip Okulları" konulu film gösterimi yapıldı.

Sempozyumun açılış konuşmasını yapan Rektör Ahmet Kızılay, İmam Hatip Okullarının cumhuriyet dönemi Türk eğitim sistemi içerisinde yer alan başlıca kurumlardan birisi olduğunu söyledi.

Rektör Kızılay, İmam Hatip Okullarının Osmanlı´dan cumhuriyete Türkiye´nin kendi modernleşme tarihiyle irtibatlı bir şekilde ürettiği özgün bir tecrübe ve eğitim modeli olduğunu belirterek, "Bu model Osmanlı Devletinin giriştiği modernleşme sürecinde gelenek ve modern referanslar arasında uyum bulma çabasının bir okul fikrine dönüşerek somutlaşması sonucu ortaya çıkmıştır. Cumhuriyet döneminde ise bu okullar benimsenen din politikaları, toplumsal dinamikler, iç ve dış siyasetin etki alanında şekillenerek günümüze gelmiştir" dedi.

İmam Hatip Okullarının sayıları, amaçları, müfredatı, öğrenci ve mezunlarıyla Türkiye gündeminde pedagojik zeminden daha çok politik ve ideolojik düzlemde tartışıldığına değinen Kızılay, şöyle konuştu:

"İmam Hatip Okullarındaki gelişmelerde bu tecrübeye uygun olarak inişli çıkışlı bir seyir izlemiştir. Cumhuriyetin başında Tevhid-i Tedrisat Kanunu´na dayanılarak açılan bu okullar daha ilk yıllarında, dinin vicdani bir meseleye indirgendiği tek parti döneminde tamamen kapatılmıştır. Ahmet Hamdi Akseki´nin betimlemesiyle 1930-50 yılları arasında dini yasaklardan dolayı koyu bir cehaletin ortalığı kasıp kavurduğu, batıl inançların her tarafta kol gezdiği, cenazeleri bile kaldıracak elemanların bulunmadığı bir dönem sonrasında bu okullar halkın yoğun talepleri sonucunda 1951 yılında Demokrat Parti iktidarı döneminde yeniden açılmıştır. Bu tarihten itibaren o günlere kadar toprak damlı mescitleri bile yapmakta zorlanan halk, kendi kültürel kodlarının, inanç ve değer sisteminin anlamını bulduğu bu okulların hemen her harcında pay sahibi olmuştur. Bu okulların eğitim, öğretim ve yurt binalarının tamamına yakınını milletimiz kendi parasıyla yapmıştır. Böylece bu yönüyle İmam Hatip Okulları tarihimizde devlet-millet bütünleşmesinin en önemli göstergelerinden birisi olmuştur” şeklinde konuştu.

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır konuşmasında, vesayetçi sistemin yakın tarihimize kadar devam ettiğini belirterek, "Neticede 16 Nisan tarihinden itibaren bu millet vesayet yapılarına son verdi. Tabi neticede aslında 2002´de buna son verildi. Son 15 yıl içerisine bakarsak halkın iradesiyle ülkenin başına geçenler vatandaşın derdiyle dertlendi. İnancına çözüm buldu. Ülkeyi geleceğe taşıdı" dedi.

Malatya Valisi Mustafa Toprak ise İmam Hatip Okullarının Türkiye´deki din eğitiminin iyi bir noktaya gelmesinde en önemli paya sahip olan bir asra yakın geçmişiyle Türk milletinin tedris ettiği din eğitimine tanıklık ettiğini ve her geçen geçen gün kendini geliştiren, marka haline gelen modern eğitim kurumları olduğunu söyledi.

Vali Toprak, İmam Hatip Okullarının hem dini hem de dünyevi ilimler çerçevesinde eğitim veriyor olmasının milli ve manevi duyarlılığı yüksek olan Türk milletinin teveccühünü celp ettiğini belirterek, "Bu teveccühün altında yatan gerçek şudur ki, halkımız çocuklarının yanlış akım ve ideolojilerinin tahakkümüne maruz kalmasını istememekte, yüce dinimizi, milli ve manevi değerlerimizi doğru kaynaklardan ve kadim eserlerden öğrenmelerini murat etmektedir" ifadelerini kullandı.

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem de imam hatip okullarının Osmanlı´nın son dönemlerinde eğitim vermeye başladığını anımsatarak, imam hatip okullarının dinin doğru kaynaktan öğrenilmesi ve gelecek nesillere aktarılması konusunda hayati önem taşıdığını kaydetti.

Erdem, "Bugün bin 410 imam hatip lisesi 2 bin 796 imam hatip ortaokulu ile toplam 4 bin 206 okulda bir milyon 300 bin eğitim görmektedir. Bizler bakanlık olarak okullarımızdaki özgün çalışmalarla eğitimin kalitesini artırmanın çabası içerisindeyiz" şeklinde konuştu.

Türkiye´de örgün din eğitimi ve öğretiminin devletin denetimi ve himayesinde olmasıyla birlikte özellikle üniversitelerin, sivil toplum örgütlerinin katkılarına açık olduğunu belirten Bakan Yardımcısı Erdem, şöyle konuştu:

"Genç ve dinamik bir nüfusa sahip olmamız ülkemiz adına oldukça önemli bir zenginliktir. Bu genç ve dinamik yapıda eğitim gayemiz, geleceğimizi emanet edeceğimiz nesillerin erdemli yetişmeleri için çalışmaktır. İnsani değerlere sahip çıkan, toplumsal aidiyet duygusuna sahip çıkan genç neslin, kültürel ve manevi gelişimlerini destekleyici politikalar üretmek, potansiyellerini tam anlamıyla ortaya çıkarabilecekleri imkân ve zemini hazırlamak, sadece kendi ülkesi için değil, etrafındaki bölgelere, coğrafyalara ulaşmak ve onların dertleriyle dertlenmek hepimizin ortak sorumluluğudur."

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci yaptığı konuşmada, gelecek için önce insanın inşa edilmesi gerektiğini söyledi.

İmam hatip okullarının tarihinin Türkiye´nin demokrasi süreci gibi inişli çıkışlı olduğunu anlatan Gümrük ve Ticaret Bakanı Tüfenkci, okulların kimi zaman zirveye çıktığını, kimi zaman ise devlet düşmanı ilan edildiğini bildirdi.

Bakan Tüfenkçi, "Bugün geldiğimiz nokta itibariyle baktığımızda imam hatiplilerin birçok alanda okulları da dahil olmak üzere, eğitim verdiğini görüyoruz. Türkiye´de artık Allah´a hamdolsun hafızlık eğitimi veren imam hatiplerimiz var. Uluslararası öğrenci kabul eden imam hatiplerimiz var. Fen eğitimi, sosyal bilimler eğitimi veren imam hatiplerimiz var. Dolayısıyla imam hatiplere baktığımızda milletimizin her talebine ve her seviyedeki öğrencimize eğitim verecek okullar olduğunu görüyoruz. Onun için bu okullara devletten çok milletin, sizlerin sahip çıkması önemli "dedi.

Sempozyumun sonunda Rektör Prof. Dr. Ahmet Kızılay, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci´ye tablo, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem´e ise seramik vazo hediye etti.

Sempozyum kapsamında düzenlenen ve oturum başkanlığını Talim Terbiye Kurulu Başkanı Alparslan Durmuş´un yaptığı panele, Türkiye Maarif Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Cem Zorlu, Önder Vakfı Genel Başkanı Halit Bekiroğlu, İlim Yayma Cemiyeti Genel Başkanı İbrahim Solmaz, Ensar Vakfı Genel Başkanı Hüseyin Kader, Din Hizmetleri Genel Müdürü Nazif Yılmaz konuşmacı olarak katıldı.

 

 28-04-201728-04-201728-04-201728-04-201728-04-201728-04-201728-04-2017

Yayın Tarihi: 28.04.2017